
Yukarda belirtigim konular
da yenilikci ve degisimci olmamiz
gerekiyor, eger hep ayni seyleri yaparsak ne kendimizi degistire biliriz ne
cocuklarimizin yetismesinde herhangi bir katkimiz olamaz. Bunun yani sira
ailelerden sonra egtimcilere cok görevler düsmektedir.
Statisiklerde
cocuklar ve gencler daha kotu durumlarda gosterilecektir. Bu nedenle okul
sonrasi egtim sisteminin degismesi ve konjektöre göre sekil almasi
gerekmektedir. Yetkililere
büyük görev düsmektedir. Eger görevli
kendi payina düsen görevi yaparsa sistem
de iyi dogru degisikler olabilir.
Okul ve aile dayanismasi ve danismanligi
Okullarda ve liselerde cocuklari biliclendirmek ve suurlandirmak
gerekiyor. Cocuk ve genclerimizi korumamiz icin müfredatlarimiza narkotik ve gencler
arasi suclari engelemek icin yeni bir
program eklenebilir. Bununla birlikde bir de felsefi etik, ahlaki ve terbiye
konusuna deginen müfredat gerekmekdedir diye düsünüyorum. Bu okularda narkotik
sübelerin gelip seminer verdikleri oluyor ama bunun disinda müfredat programi
olmasini isterdim. Her hafta bu konu islenmesi gerekebilir. Konulari egtimciler
müfredatda uygun secip cocuklara sunabilir. Arada bir de gencler kendi sectikleri
konuyu arastirip okulda sunum yapabilirler.
Gelecegimizin nesli degerli
varliklarimizin zihinlerine bu konularin ciddiyetini ve zararini onlari madur
duruma düsürecek bir illet oldugunu ciddiye alinmali ayda yada yilda bir defa
egtim ile cocuklar aklinda tutamaya bilir. Müfredatin devamlilik süreci onlarin
suurlarini acacak zararli oldugunun Daha bilincinde ve ciddiye alabilirler. Aksi taktir az
bilgi merak uyandirabilir. Kendileri denemeye kalkabilir. Bunu önlemeliyiz.
Hic
düsünmedigi yerden gelip cocuklara ve genclere musallat olabiliyorlar.
Cevreleri cok önemli bunun icin cocuklari okul ici ve disinda zamanini nasil
degerlendireceklerine dayir görevlendirmek gerekiyor. Onlari
yönlendirirken motive etmek ve ilgi alanlarina yönelik takipleri elden
birakmamak gerekiyor.
Bazi ülkeler de uyusturucu hakkinda bilgilendirilirken, diger
ülkeler de fazla uyusturucularin cesitleri adlari bahsedilmiyor. Bunun nedeni
ise cocuklarin madde isimleri ögrenip merak etmeleri ve bunun getirisi de
denemek isteyeyecekleri yer aliyor.
Maddeler hakkinda bilgilendirmek yada bilgilendirmemek cocuklarin
durumlarina göre yer verilmelidir. Bu cocuklarin mizaclarina baglidir. Bazi
cocuk ve gencler de merak uyandirabilirse bazi cocuklar da zararli olduguna
dayir hemfikir olurlar, belki endise eder uzak dururlar. Bu cocuklarin karakterine baglidir.
Bunu egtimciler
gözönünde bulundurarak yer siniflar da yer verebilir ve böyle seylerden uzak durmak
isteyemeleri icin tesfik etmek gerekmektedir. Maddebagimligi hakkinda egtim verirken cocuklar da verdigi
etkiyi anlamak icin bir test
yapilabilir. Bir sinif da bilgiler detajli verilirken diger sinif da
bilgiler üstü kapali sadece genel olarak anlatilir.
Daha sonra cocuklarin
düsünceleri ölcmek icin anketlere cevap verilir daha sonra ayni cocuklar sinif
degistirir ve yine konular islenir ve test yapilip sonuclara bakilirsa
cocuklarda merak uyandirip uyandirmiyacagi anlasabilinir. Bu test ilerki ders
dönemlerinde nasil plan yapacaklarini ögrenmeye yardimci olabilir.
Veli toplantilarin da, egtimcilerle ve aileler arasi iyi illetisim olmasi gerek. Cocugun durumu ve vaziyetini aile takip etmek icin ögretmenlerinden bilgi alabilirler. Cocugun durumu hakkinda görüsülmeli ve ders disi yapacaklari faliyetleri cocukla beraber nasil planlayacaklarini kararlastirmalari gerekmektedir.
Okul disi faliyetler, spor, cesitli derneklerde genclik kollarinda takilmak, social sorumlulugu olan derneklerle faliyeter yapmak, izcilik yapmak ama cocuklarin basinda duran egtimciler yada dernek baskanlari dialogda olup cocugun durumunu bilmeleri gerekmektedir. Güvenilir yerlere aileler yerlestirmesi lazim cocuklari bos birakmamak lazim, aksi taktirde güvensiz yerlere giden cocuk bananecilik yapan basinda duran kisiler yüzünden madur duruma düsme durumuna girebilir.
Aile olmak bukadar zor ve cetin bir mücadelle gereken bir durumdur. Allahin verdigi emanete sahip cikmak önce ailenin sonra herkesin görevidir.
Okul disi hafta da bir kac kez ise de girip kendi harcligini kazanma sorumlulugunu almaya alistirmak da cocuga güc katacaktir.
Cocugun dinlendigi müzikler de ruhlarin da bir yer alir. Dinledigi müzikleri aileler kötüye yönlendiriyorsa cocuklarini gözlem altinda tutmak iyi olacaktir. Cogu degerlerimize aykiri müzikler kriminal ortamlarda diskolarda barlarda calan müziklerdir. Güzel dinlendirici, anlamli, oyun havasi,iyi seylere yönlendiren müziklere yönlenmesi iyi olacaktir.
Cocugun takilacagi yerler bos yerler olmamasi lazim. gorevlendirilmek onlara öz güven kazandiracaktir. Kalplerini, zihinlerini ve bedenlerini kontrol altinda tutarak nefislerine yenilmemeyi ogrenmeleri ve böyle islerle yogunlasmalari lazim.
Egtimciler sadece social aktivite yapalim diye degil de neden yaptiklarini ve amaclarini hedeflerini belirliyerek plan yapmalari ve bu sekilde calismalar yaparak cocuk ve genclere yönelik aktivite onlarin aklinda gereksiz seylere eglimli olduklarini bildikleri icin koltrol altinda tutmalari lazim. islerlik kazandirmali Hayat icine. Bazi müzik tarzlari icki ortamlarin da ve uyusturucu ortamlarda kullaniliyor. Bu ortamlara girmemeleri icin akiviteleri fazla bu yönde planlamamk lazim. Cocuk ve genclere bilinclendirme, farkindanli, surlandirm, görevlendirme ve sorumluluk kazandiracak, gorevler verilmesi gerek. Onlara birsey kazandirmiyacak pc oyunlari , sanal oyunlardan fazla zaman harcatmamak ve ona göre planlamak gerekiyor. Bu onlar icin en iyi ilac olacaktir, belki cok istedikleri seyleri ellinden almis oluruz ama ilerde onlara katacak güzel yanini görürler.
Cocuk herzaman dogru yolla gitmez buyüzden yönlendirilmesi gerek ve iyi rehberlik gerekmektedir. Aileden baska iyi rol modelleri, egtimciler ,danismanlar , rehberler, yada baska rol modelleri onlar yol gostermesi fayda katacaktir.
Kisacasi cocuklari ve gencleri kazanmak istiyorsak. Temel dini bilgileri kazandirmak , ders okul konusunda yarcimci olmak, temel ahlak ve karakter egtimi vermek, ve bol bol sosyal aktivite yapmak gerekir.
Yenilikci nasil olabiliriz hakkin da düsüncelerim.
Cocuk ve genc social bir varlikdir onu birey olarak ve arkadaslari ile social olarak analiz etmemiz gerekmektedir. Grup da arkadaslarin karakteri nasil, biri birsey yapinca, kim kimi yönlendiriyor, kimler yönlendirenlere uyuyor, kimler sadece izliyor, kimler katiliyor. Bir cok yönden bu grup gencleri arastirmak gerek. Buna incelemeleri icin tabi zaman gerek, ve yeteri kadar yetkili , egtimci görevlendirilmis professionel calisanlar gerek.
Birbirinden haberi olmayan görevliler yada zaman ayiramiyan görevliler tarafindan ihmal edilmis sayiliyorlar. Aslinda bu konularla ilgilenen okulda ögretmeni yani sira siniflarda cocuklarin durumunu gözlemliyen yada ögretmenlerle ortak calisip gözlem yapan bazen de ögretmen ile görev degikligi yaparak ögretmenin gözlem yaptigi bir calisma ortami hazirlanmasi gerekiyor. Yeri gelince bu görevli cocuk ve genclerin okul sonrasi gittigi yerlerde diger calisanlarla berbaber oturup toplantilarda cocuklarin karakterini ordaki durumlarini da gozlemlemesi gerekiyor. Ordaki yetkililerden de bilgi alip gozlemlerine ek not düsmesi gerekiyor. Ileriki zamanlarda gencler bir sorun yasadiginda neden yasadigi cocugun durumunu gozlemledikleri icin daha hizli zamanda cozum yapabilme imkani kazanilabilinir.
Bunun icin sadece bir gözlemci yetmiyebilir okuldaki durumlara gore yeteri kadar görevli ise alinmasi cocuklarin gelecegi icin iyi olabilir. Simdi danimarka da okullarda inlkusionspedagogu var. Okullarda sorun yasiyan siniflarlara gidip gözlem yapan ve ilgilenen ve daha sonra toplantilarda konuyu diyer pedagoglara yada ogretmenlere anlatirlar.
Genelde her okulda bir inkusion pedagogu oluyor. Inklusion dahil olmak demektir. Her cocugu dahil etmek, (dinine, irkina, bakilmaz zayifi mi sismani mi diye bakilmaz, uzunu kisasi diye bakilmaz, farkli giyimi var mi diye bakilmaz , zengin mi fakir mi diye bakilmaz, engeli mi degil mi bakilmaz. Farkliliklara acik olmak, eger farkliysan da farka fark atmak icin, korkmadan cekinmeden bütüne yani topluma dahil olmak demekdir. Inklusion pedagog da bu durumlari kontrol altinda tutmak icin e gözlemleyip diger cocuklarin durumunu diger pedagoglarla calisir. Söylemek istedigim Okullarda Inklusionpedagogu gibi socialpedagoglar da olmasi gerek.
Bir inklusionpedagogu ne kadar kosturabilir ki siniflara onlar icinde destekci socialpedagoglar özelikle 12 yas üstü cocuklarin arkadas gruplari ile iliskisi, her cocugun karakter yapisi gibi cocuklarin ve genclerin cesitlii bilgileri topluyan ve gözlemliyen bir yetkili olabilir. Ilerde bir durum olunca cocugun mizacina, karakterine göre ileriki dönemlerde sinifa girecek baska ögretmen genc hakkinda bilgisi olur.
Kisacasi her cocugun gelisimi ve kendine has bir statüsü olur ( refahi, ögrenmesi, gelismesi iceren bilgiler) olur ve bu bilgileri cocugun ailesi ile görüsmelerinde kullanilabilir. Yani sira da bu bilgiler cocugun bir suca bulasmasi durumunda, cocugun satatüsün de bilgileri cococugun yapisina uygun mu böyle islere girmeye yatkin mi yoksa iyi mi kötü mü ona göre degerlendirilebilir.
Ayrica bu cocuklarin ve genclerin statüs özetleri okul sonrasi egtim yerlerinde ki toplantilar da bir olay durumunda cocugun dosyasina bakilabilir. Cocugu tanimayan yeni görenler dosyadan bilgi alarak yeni birsey gördüklerinde ona göre yorum yapabilir ve yeni olay, yada durum da cocugun durumunu degerlendirmek icin statüsünü inceliyerek de biraz bilgi yeni seyler katacaktir. Bu önceki okul hayatinda ve suanki durumunu degerlendirerek gelecegine dayir gelismelerde destek olmak icin cocuk yada gence bir yöntem olabilir.
Bu dosyalar sadece egtimciler ve ailelerde olmalidir. Ileriki zamanlar da cocuk herhangi bir suc islemeye kalkarsa da polis icin de katlili olacak bir yöntem olur. Daha iyi bir gelecek icin yeterli pedagoglar okullarda calismali ve bölgesel SSP toplantilarin da toplantida ki olaylari degerlendirirken iyi olabilir diye düsünüyorum. Cocuk statüsü genelikle yuvalarda kreslerde yapiliyor, bazen SFO ve klublar de ama daha zaman harcanilmasi gerekigini düsünüyorum. SSP reportajim da ki danismanin da söyledikleri göz önüne alinip politikacilarin birseyler yapmasini isterdim.
Eskiden insanlarin degeri vardi. Simdi her bir insan, bir ürün misali sadece ürünün islevligine suanki durumuna bakiliyor. Kullanim kulauzlari bitince o gidiyor baskasi geliyor. Fabrika da ki makinalardan hizli calismak gibi. Umarim cocuk, ve genc statüsü.... yada ismini Kisilik kilavuzu diyebiliriz. Kisilik kilavuzu cocuklarin gelecegin de yardimci bir rehber olabilir.
Bilincli gencler yetismesi icin, egitim yerleri ve okudugu okulun kültürünün önemi.
Daha bilincli cocuklar ve gencler yetismesi okulda ki sistem ve kültüre de baglidir. Egtimciler kendi inanci ve kulturlerinden gelen bir serbest yetistirmekten dolayi vebalini cocuklar ve gencler de ödeyebiliyor. Her zararli seylerin azi da cogu da zarardir. Zararin neresinden dönerseniz kardir ve cogu zarar olan seyin azi da zararir. Kullanim ilerde bagimlilik yaratiyorsa bagimlilik yaratmamasi icin kullanmamak gerekmektedir. (1995 yillarinda cocuk ve gencler yatili gezilerde serbest ve kontrolsüz icki iciyorlardi, bazilari aralarin da madde bagimliligi da vardi. Ôgretmenin gözü önünde elline bir sise alip diger katilmak isteyen gencler de cevresine oturup sonra kime sise gelirse o icki mezesini iciyordu. Biri gelmis gözünün alti mos mor olmustu madde kullandigi beliydi.
Ôgretmenler ne kadar bu konu da ilgili davrandilar bilemem ama icler acisi birsey yavas yavas ortamlari bazen egtimciler ve aileler de hazirliyor. Bazi aileler cocuklarina icki vererek disarda icerlerse alisik olsunlar diye alistiriyorlar. Alistirmak icin ortamlar ve yöntemler olabiliyor. Bunu alistirirken madde bagimliligina bir adim daha yaklastiklarini onlara yol actiklarini düsünmüyorlar. Alkol icmek isteyip istememek aile yapisindan geliyor.
1995 yillarinda böyleydi simdi de görüyorüz medya da nasil olmus sistem gidisatan anliyoruz. Kendi bilincinde olan gencler onlara katilmiyor ama gruba uymasam beni dislalar korkusu belki yada uymak eglenceli amaclidir diye katilanlar oluyordu.
Simdi görüyoruz bazi ülkelerde kötü maddeler ilk okullara kadar inmis. Sistem okadar kötülesti ki ne devlet ne polis nede mahkemeler bas edebiliyor. Bu yüzden altini cizerek söylüyorum herkes kendine düsen görevi yapmalidir.