Doğduğumdan beri yaşamakta olduğum Danimarka'da, bir aksam üstü bahce evlerine dogru yürümeye basladim. Etrafimdaki agaclar altinda rengarek gazeller savrulmus her bir yana ve ben yürüyorum bilinmeyenlere dogru. Omzumda bir agirlik var sanki kendimi tasiyamiyor gibiyim. Shakespeare'nin söyledigi gibi olmak yada olmamak bütün mesele bu..
Basim sanki kolum altinda ve ben tasiyorum okadar zihnimin yukunu ve yavas yavas yürüyorum, kafamda bir sürü soru isareti ve ben sagima soluma bakmadan yürüyorum. (Yürüdükce ciplak ayakla basmak gibi topraga bir ayagim toprak bir ayagim cukurda gibi yuruyorum). Salina salina yola dogru ilerliyorum Ayagimda derman kalmamisti karsimda göl ve icinde ördekler elimdeki ekmek posetinden ekmekleri kopartarak tek tek onlara atiyor ve ördeklerin ekmegi yemek icin aralarindaki mücadeleyi görüyordum. Ördekler ve martilarin ekmegi kapmak icin bir biri ile mücadelesi martilarin daha büyük ve ve heybetli olmalari martilarin daha hizli kapislarini goruyordum. Ekmek alan ve alamayan ve bekleyen ördeklerin mücadeleleri dunyadaki insanlarin yasadigi mucadeleler getirdi aklıma. Türkiyeden göc edip ekmek parasi kazanmak icin avrupaya yolla cikan gurbetcilerimiz gibi bir mücadeleydi bu. (70 yillarda dedem daha sonra babamin ve daha sonrada annemlerin türkiyeden danimarkaya gelmeleri gibi bir mücadeleydi bu.)
Kapitalist sistemin getirdigi sömürülen insanlarin köyden indim sehire durumlari idi bu. Tekrar geri döneceklerdi köylerine yada vatanlarina ama olmadi cok isteselerde hayal kursalarda olmadi. Artik burda bir düzenleri vardı ve biraktiklari gibi degildi ki vatanlari. Zorlanacaklardi ve devam ettiler gurbette yasamaya. Simdide Mücadeleler devam ediyor. Mülteciler cogaldi gemilere dolup denizden kacarken savasdan ve o cocuk deniz kiyisinda yasamini yitirmis yavrucak, Ailesinin korumak isteyip de sistemin koruyamadigi o cocuk. Ne cok aci seyler yasiyoruz dunyada ne zaman dinecek bu kargasa ve bu insanlara zulum bilemiyorum. Nuhun verdigi hayat kavgasinda, Yaptigi gemisiyle denize acilmasi ve o kiyamet gibi ortamdaki kadar tevekkulunde icerisindeydik sanki, Onemli olan hayat kavgamizda bu dunya denizinde bizimde onun gibi sahile selamete cikıp çıkamayacağımız. (Onemli olan hayat kavgamizda bu dunya denizinde bizimde onun gibi sahile selamete cikmamiz lazim. O da bir cesit hayat kavgasiydi hemde cok siddetliydi tum dunya kavmisini karsina almisti hatta en yakinlariydi galiba oglu ve karisi onu o mucadelesinde yanliz birakmisti .aman Allahim o ne celikten bir irade o ne yikilmaz bogulmaz bir nefesti Rabbinin dahibinin izniyle tas gibi tunc gibi duruyordu koca Nuh. Ruhun sad olsun ey aziz Peygamber. Etrafinda bilmiyorum tam sayisini uc bes insanla uzun bir yeni bir hayat yolculuguna cikiyor sarsilma yok gam yok Rabbine oyle itimat etmiski ne koca firtinlardan ne sagnak sel gibi uzerine coken sulardan dert yaniyor Rabbim Allah diyor hadiselerin en tazyikli aninda kendisini cepecevre kusatan tabiat olaylarina karsi yilmiyor yikilmiyor ucsuz bucaksiz denizlerde gollerde bogulmuyor iste sahili selamete cikmayi bu engin iradeyle Kuran bize ders veriyor. Kuranin elmas kilincini onun gibi kusanmaliyiz umit var olunuz diyor ilahi emir Nuhada bizede bu bir imtihandir diyor, Umidini ancak inancsizlar kesiyor diyor oyle haber veriyor. Ve kendimize donuyoruz nefsimize bakiyoruz suurumuzu kontrol ediyoruz acziyetimize zaaflarimiza bakiyoruz, gecirdigimiz firtinalar dalgalanmalar karsinda sarsintilara, ne yapiyoruz acaba bu hayat denen ucsuz bucaksiz okyanusda. Ya Rab'den butun butun itimadi umidi kesip dar agacina gidecegiz veya yuksek bir kulenin tepesinde kendimizi asagilara ve en asagilarin asagisina atacagiz. Yada bir avuc zehri yutacagiz en amansiz animizda bu hayat meydaninda. Yahut bu karanlik intiharvari dusuncelerinden siyrilacagiz yeniden bir kere daha hayat kavgasi icin meydan okuyacagiz..
Etrafi cayir olan göl, beni derin düsüncelere daldirdi. Göl sanki yasadigimiz dünyayi animsatiyordu. Bizim gibi onlarda kendince mücadele veriyorlar ve yasam kavgasindalar. Oturdum cayira ve martilari ördekleri izledim ayni onlar gibi bizlerde dunyada mucadele veriyoruz ya iste bu benzerlik cok duygulandirdi beni. Gözümden damla damla yas suzulurken aklimda arkadasim vardi yine beni bugun aramisti ve kotu oldugunu soylemisti. Agir bir depresyon geciriyordu ve bu yuzden kendini disari atmak istiyordu. Ben de ona elimden geldigince destek oluyordum onunla zaman geciriyordum. Bu gun beni yine aramis ve kotu oldugunu soylemisti, bulusalim dedim annesine gidecegini soyledi sonra tekrar sms atti kendini hic iyi hissetmedigini yazdi. Ulasmaya calistim ulasamadim. Endiselendim yoksa yine mi kotu seyler dusunuyor. Yine mi canina kiymak istiyordu. Aradim defalarca aradim sms de yazdim cevap vermedi. Kendimi disari attim bu yüzden kafam dalgindi. Ailesinin nerede olduğunu da bilmiyordum. Acaba neden geri aramadi nerde o simdi merak ediyordum. Elimde son ekmek parcalari atiyorum ördeklere dogru ve iste o an ordegin biri digerini iteklemeye ve bogmaya calisiyor onu gölün ta derinlerine itiyor. İste bu bir ekmek kavgasidir. Ôrdekcigin kapmak icin tuttugu lokma bogazima duzuldu sanki… Batiyormusun yoksa yeniliyormusun hayata. insan da tipki öyle iste su koca kainatta dünya denen gölünde yada denizinde yuzuyoruz iste bir geminin icinde hayat kavgalarimizla yasam mücadelemizle kah sarsiliyoruz hayatin koca dalgalari icin de bu hayat denizi denen dunya gibi bizi bogup yutmaya ve bizi bogmaya calisan hayati zorluklar sikintilar zaaflarimiz var. Hayata tutunmak icin dalgalara kendimizi kaptirmamak icin nuhun gemisi gibi tersine cevirmeli alyhimize ittifak eden bizi bogmaya calisan seyleri. Umitsizlik gibi yeis gibi seyleri. Derken ta en derin tefekkurun icinde dalmisken birden bir anda calan telefonumla uyaniyordum bu calis icme sanki bir kirginlik dusurdu evet suursuz bir sekilde alo efendim dedim. Beni alip goturen o duygulardan nefesimi toparliyordum artik. Bir ses senmisin? ..dedi. Ses kimin sesi olabilirdi irkilmistim kim olduguna bile bakamadan alo efendim diyivermistim. Derin bir nefes alis verisi icersindeydim huzunlu bir seslenis yankilaniyordu kulaklarimda sanki. Arkadasi hayat zorluklari karsisinda bunaldigini soylemisti bana ve onu mahvetmeye calisan negatif düsüncelerini ve dürtüleriniden uzaklasmak istedigi icin benden destek beklemisti. Onla artik daha cok vaktimizi nelerle degerlendirecegimizi planlar olmustuk. Insan insanin hayat karsisinda ezilisleri ve kavgalari da ayni göldeki ördek ve martilar gibi ; ..Bir ekmek kavgasidir bu.
Insanlar köprü kuracaklari yerde duvar ördükleri icin yalniz kalirlar. Cümleler bazen insanin zihnini ne kadar cok aldatiyor degil mi? Önce cok dogru bir söz ve cazip bir fikir gibi geldi sonra düsündüm madalyonun diger tarafinida okumak lazim eğer karşımdakı kişi ilettişim problemi yaşıyorsa lafı kendi açısından düşünerek yorumu bencil şekilde yaparsa karşıyı düşünmeden o zaman karşı taraf duvar örmek zorumda kalır, Bu demek değildir ki köprü kurmak istemiyor belki dinlenmek ve anlaşılmadığı için köprü kuramıyordur. Karşı taraf sadece kendi açısının dogrusunu yaşamak isteyip karşısındakinin dogrusuna saygı duymuyorsa da köprü'yü mecburen kuramayacaklar. Herşey karşılıklı iletisimde degil mi? ..Bencil olmamak lazım karşındaki kişinin düşüncesine kişiliğine, Fikirlerinde saygı olmayınca malesef duvar anlayış bekleyip ama kendi dogrusunu mutlak dogru diyen belki duvarı ördürmekle sorumlu. Yanlizliga itilme durumu tek tarafli illetisim degildir. Gencler aileleri ile, sevdikleri kisi ile, esi ile duygularda bulusmayinca ve dinlemek isteyip de kendi dogrusunu ortaya sermek istedikce ve karsidakinin duygusunu anlamakda zorlanan bireyler herzaman icin problemin bas kahramanlari degilmidirler? Karşı taraf sadece kendi açısının dogrusunu yaşamak isteyip karşısındakinin dogrusuna. Saygı duymuyorsa da köprü kuramazlar.
Arkadasim uzun zamandir ilac tedavisi altinda ve agir depresyon geciriyor. Yanliz kalmamasi gerek cok endiseleniyorum. Yanlizligini dindirmek icin aktivitelere baslamaya karar verdik umarim bu onun icin yararli olur. Bir telefon sesi duydum actim o iyi oldugunu söyledi telefonu sesize almis ondan duymamis. Yarin bulusalim dedi derin bir nefes aldim cok sukur iyi oldugu ruhumu rahatlati. Velhasil kopruler dedigim gibi ne tek tarafli kurulur nede yikilir. Tek tarafli birseyi basarmak zor gercekte..hadi kuruldugunu varsayalim onu idame ettirmek devam ettirmekde bir o kadar mesele..
Basim sanki kolum altinda ve ben tasiyorum okadar zihnimin yukunu ve yavas yavas yürüyorum, kafamda bir sürü soru isareti ve ben sagima soluma bakmadan yürüyorum. (Yürüdükce ciplak ayakla basmak gibi topraga bir ayagim toprak bir ayagim cukurda gibi yuruyorum). Salina salina yola dogru ilerliyorum Ayagimda derman kalmamisti karsimda göl ve icinde ördekler elimdeki ekmek posetinden ekmekleri kopartarak tek tek onlara atiyor ve ördeklerin ekmegi yemek icin aralarindaki mücadeleyi görüyordum. Ördekler ve martilarin ekmegi kapmak icin bir biri ile mücadelesi martilarin daha büyük ve ve heybetli olmalari martilarin daha hizli kapislarini goruyordum. Ekmek alan ve alamayan ve bekleyen ördeklerin mücadeleleri dunyadaki insanlarin yasadigi mucadeleler getirdi aklıma. Türkiyeden göc edip ekmek parasi kazanmak icin avrupaya yolla cikan gurbetcilerimiz gibi bir mücadeleydi bu. (70 yillarda dedem daha sonra babamin ve daha sonrada annemlerin türkiyeden danimarkaya gelmeleri gibi bir mücadeleydi bu.)
Kapitalist sistemin getirdigi sömürülen insanlarin köyden indim sehire durumlari idi bu. Tekrar geri döneceklerdi köylerine yada vatanlarina ama olmadi cok isteselerde hayal kursalarda olmadi. Artik burda bir düzenleri vardı ve biraktiklari gibi degildi ki vatanlari. Zorlanacaklardi ve devam ettiler gurbette yasamaya. Simdide Mücadeleler devam ediyor. Mülteciler cogaldi gemilere dolup denizden kacarken savasdan ve o cocuk deniz kiyisinda yasamini yitirmis yavrucak, Ailesinin korumak isteyip de sistemin koruyamadigi o cocuk. Ne cok aci seyler yasiyoruz dunyada ne zaman dinecek bu kargasa ve bu insanlara zulum bilemiyorum. Nuhun verdigi hayat kavgasinda, Yaptigi gemisiyle denize acilmasi ve o kiyamet gibi ortamdaki kadar tevekkulunde icerisindeydik sanki, Onemli olan hayat kavgamizda bu dunya denizinde bizimde onun gibi sahile selamete cikıp çıkamayacağımız. (Onemli olan hayat kavgamizda bu dunya denizinde bizimde onun gibi sahile selamete cikmamiz lazim. O da bir cesit hayat kavgasiydi hemde cok siddetliydi tum dunya kavmisini karsina almisti hatta en yakinlariydi galiba oglu ve karisi onu o mucadelesinde yanliz birakmisti .aman Allahim o ne celikten bir irade o ne yikilmaz bogulmaz bir nefesti Rabbinin dahibinin izniyle tas gibi tunc gibi duruyordu koca Nuh. Ruhun sad olsun ey aziz Peygamber. Etrafinda bilmiyorum tam sayisini uc bes insanla uzun bir yeni bir hayat yolculuguna cikiyor sarsilma yok gam yok Rabbine oyle itimat etmiski ne koca firtinlardan ne sagnak sel gibi uzerine coken sulardan dert yaniyor Rabbim Allah diyor hadiselerin en tazyikli aninda kendisini cepecevre kusatan tabiat olaylarina karsi yilmiyor yikilmiyor ucsuz bucaksiz denizlerde gollerde bogulmuyor iste sahili selamete cikmayi bu engin iradeyle Kuran bize ders veriyor. Kuranin elmas kilincini onun gibi kusanmaliyiz umit var olunuz diyor ilahi emir Nuhada bizede bu bir imtihandir diyor, Umidini ancak inancsizlar kesiyor diyor oyle haber veriyor. Ve kendimize donuyoruz nefsimize bakiyoruz suurumuzu kontrol ediyoruz acziyetimize zaaflarimiza bakiyoruz, gecirdigimiz firtinalar dalgalanmalar karsinda sarsintilara, ne yapiyoruz acaba bu hayat denen ucsuz bucaksiz okyanusda. Ya Rab'den butun butun itimadi umidi kesip dar agacina gidecegiz veya yuksek bir kulenin tepesinde kendimizi asagilara ve en asagilarin asagisina atacagiz. Yada bir avuc zehri yutacagiz en amansiz animizda bu hayat meydaninda. Yahut bu karanlik intiharvari dusuncelerinden siyrilacagiz yeniden bir kere daha hayat kavgasi icin meydan okuyacagiz..
Etrafi cayir olan göl, beni derin düsüncelere daldirdi. Göl sanki yasadigimiz dünyayi animsatiyordu. Bizim gibi onlarda kendince mücadele veriyorlar ve yasam kavgasindalar. Oturdum cayira ve martilari ördekleri izledim ayni onlar gibi bizlerde dunyada mucadele veriyoruz ya iste bu benzerlik cok duygulandirdi beni. Gözümden damla damla yas suzulurken aklimda arkadasim vardi yine beni bugun aramisti ve kotu oldugunu soylemisti. Agir bir depresyon geciriyordu ve bu yuzden kendini disari atmak istiyordu. Ben de ona elimden geldigince destek oluyordum onunla zaman geciriyordum. Bu gun beni yine aramis ve kotu oldugunu soylemisti, bulusalim dedim annesine gidecegini soyledi sonra tekrar sms atti kendini hic iyi hissetmedigini yazdi. Ulasmaya calistim ulasamadim. Endiselendim yoksa yine mi kotu seyler dusunuyor. Yine mi canina kiymak istiyordu. Aradim defalarca aradim sms de yazdim cevap vermedi. Kendimi disari attim bu yüzden kafam dalgindi. Ailesinin nerede olduğunu da bilmiyordum. Acaba neden geri aramadi nerde o simdi merak ediyordum. Elimde son ekmek parcalari atiyorum ördeklere dogru ve iste o an ordegin biri digerini iteklemeye ve bogmaya calisiyor onu gölün ta derinlerine itiyor. İste bu bir ekmek kavgasidir. Ôrdekcigin kapmak icin tuttugu lokma bogazima duzuldu sanki… Batiyormusun yoksa yeniliyormusun hayata. insan da tipki öyle iste su koca kainatta dünya denen gölünde yada denizinde yuzuyoruz iste bir geminin icinde hayat kavgalarimizla yasam mücadelemizle kah sarsiliyoruz hayatin koca dalgalari icin de bu hayat denizi denen dunya gibi bizi bogup yutmaya ve bizi bogmaya calisan hayati zorluklar sikintilar zaaflarimiz var. Hayata tutunmak icin dalgalara kendimizi kaptirmamak icin nuhun gemisi gibi tersine cevirmeli alyhimize ittifak eden bizi bogmaya calisan seyleri. Umitsizlik gibi yeis gibi seyleri. Derken ta en derin tefekkurun icinde dalmisken birden bir anda calan telefonumla uyaniyordum bu calis icme sanki bir kirginlik dusurdu evet suursuz bir sekilde alo efendim dedim. Beni alip goturen o duygulardan nefesimi toparliyordum artik. Bir ses senmisin? ..dedi. Ses kimin sesi olabilirdi irkilmistim kim olduguna bile bakamadan alo efendim diyivermistim. Derin bir nefes alis verisi icersindeydim huzunlu bir seslenis yankilaniyordu kulaklarimda sanki. Arkadasi hayat zorluklari karsisinda bunaldigini soylemisti bana ve onu mahvetmeye calisan negatif düsüncelerini ve dürtüleriniden uzaklasmak istedigi icin benden destek beklemisti. Onla artik daha cok vaktimizi nelerle degerlendirecegimizi planlar olmustuk. Insan insanin hayat karsisinda ezilisleri ve kavgalari da ayni göldeki ördek ve martilar gibi ; ..Bir ekmek kavgasidir bu.
Insanlar köprü kuracaklari yerde duvar ördükleri icin yalniz kalirlar. Cümleler bazen insanin zihnini ne kadar cok aldatiyor degil mi? Önce cok dogru bir söz ve cazip bir fikir gibi geldi sonra düsündüm madalyonun diger tarafinida okumak lazim eğer karşımdakı kişi ilettişim problemi yaşıyorsa lafı kendi açısından düşünerek yorumu bencil şekilde yaparsa karşıyı düşünmeden o zaman karşı taraf duvar örmek zorumda kalır, Bu demek değildir ki köprü kurmak istemiyor belki dinlenmek ve anlaşılmadığı için köprü kuramıyordur. Karşı taraf sadece kendi açısının dogrusunu yaşamak isteyip karşısındakinin dogrusuna saygı duymuyorsa da köprü'yü mecburen kuramayacaklar. Herşey karşılıklı iletisimde degil mi? ..Bencil olmamak lazım karşındaki kişinin düşüncesine kişiliğine, Fikirlerinde saygı olmayınca malesef duvar anlayış bekleyip ama kendi dogrusunu mutlak dogru diyen belki duvarı ördürmekle sorumlu. Yanlizliga itilme durumu tek tarafli illetisim degildir. Gencler aileleri ile, sevdikleri kisi ile, esi ile duygularda bulusmayinca ve dinlemek isteyip de kendi dogrusunu ortaya sermek istedikce ve karsidakinin duygusunu anlamakda zorlanan bireyler herzaman icin problemin bas kahramanlari degilmidirler? Karşı taraf sadece kendi açısının dogrusunu yaşamak isteyip karşısındakinin dogrusuna. Saygı duymuyorsa da köprü kuramazlar.
Arkadasim uzun zamandir ilac tedavisi altinda ve agir depresyon geciriyor. Yanliz kalmamasi gerek cok endiseleniyorum. Yanlizligini dindirmek icin aktivitelere baslamaya karar verdik umarim bu onun icin yararli olur. Bir telefon sesi duydum actim o iyi oldugunu söyledi telefonu sesize almis ondan duymamis. Yarin bulusalim dedi derin bir nefes aldim cok sukur iyi oldugu ruhumu rahatlati. Velhasil kopruler dedigim gibi ne tek tarafli kurulur nede yikilir. Tek tarafli birseyi basarmak zor gercekte..hadi kuruldugunu varsayalim onu idame ettirmek devam ettirmekde bir o kadar mesele..